Balık Burcu

Duygusal reaksiyonlar Balık için karakterinin en belirgin çıkış noktasıdır. Balık ancak duygusal anlamdaki irdelemesini tamamladıktan sonra, fiziksel eyleme geçip, işin pratik tarafıyla ilgilenir ve mental boyutta da analiz etmeye başlar. Çekingen bir yapı sergilemesine rağmen, Balık kurallarla oynamaktan korkmaz. Sezgisel doğasının da katkılarıyla genellikle ulaştığı sonuç doğrudur. Duygularıyla hareket etmeye eğilimli olan Balık için mantık süzgecini kullanmak oldukça zordur. Dolayısıyla her hangi bir şeye karşı bağımlılık geliştirmek konusundaki kontrol mekaniması da zayıftır. Duygusal dengenin korunabilmesi için, Balık'ın yalnız kalabilmesi, kendine tazeleyebilmek ve yenileyebilmek için zaman ayırması ya da alternatif tekniklerin kullanması temel gereksinimidir. Özellikle su kenarı bir ortamda bulunmak, suda olmak ya da en azından su sesini duymak bu bağlamda, pozitif etkiler getirir.
Kova Burcu

Oğlak Burcu

Öncü nitelikteki Oğlak burcunun insanları eylemci bir ruha sahiptir. Kararlı, sebatlı ve inatçı yapıları sayesinde, girdikleri yoldan, kilitlendikleri hedeften vazgeçmeleri mümkün değildir. Liderlik ve kural koyma özellikleri taşıyan Oğlak, genellikle yönetici ya da idareci konumundadır. Pragmatik yapısı sayesinde, hedeflediğine ulaşmak için muhakak bir yöntem geliştirir. Dağkeçisiyle sembolize edilen Oğlak, tepelere tırmanmak için metodik yöntemler, sağlam araçlar kullanır. Statüko ve otorite Oğlak burcunu etkiler. İnisiyatif kullanabilirliği ve sorumluluk almaktan kaçınmaması başarısının temel anahtarıdır. Takdir edilmek ve saygı duyulmak ihtiyacı yoğun olan Oğlak, zayıf yanlarını, beceriksizliklerini açığa çıkarmaktan hoşlanmaz. Bu sahte gurur, genellikle insanlarla mesafeli bir ilişkinin doğmasına neden olur. Savunmacı ve kendinen emin tavrının altında kimi zaman özgüven eksikliği de hissedilebilir. Güvensizliği ve korkuyu zayıflık olarak nitelendiren Oğlak, bu duyguların kendisinde de olabileceğini kabul bile etmek istemez.

Yay Burcu

Yay ise benliğin mükemmelleştirilmesidir. Zodyak'ta dokuzuncu sıradaki Yay, insan türünün evrimleşme macerasında ve evrendeki ilerleyişinde de dokuzuncu sırayı alır. Akrep'in insani duyguları anlama ve kontrol etme çabasıyla paralel olarak, Yay temel motif olarak, bilgiyi anlama ve kontrol etmeyi taşır. Yayların pek çoğu, çok farklı ilgi alanlarını kapsayan, akademik bir meraka sahiptir. Yay ilgisini çekmeyen durumlar ve insanlar karşısında sıkılır ve sıkıldığını belli etmekten de kaçınmaz. Bu gibi durumlarda bulunduğu ortamdan fiziksel ya da mental olarak uzaklaşmak, yokolmak bir Yay için son derece kolaydır. Klasik eğitimden çok, kendi deneyimleri ve yaptıkları yolculuklar, yaşadıkları maceralar ile öğrenmeye eğilimlidir. Yay'a bilgisini geliştirmek, deneyimlerini arttırmak için fırsat verilirse, eğitim sistemi için de son derece yararlı olacak bir öğretmen veya eğitici olabilir.Değişken bir burç olan Yay, hayatındaki değişimlere de kolayca adaptasyon geliştirir. Ancak tüm Değişken burçlarda olduğu gibi Yay için de, bu adaptasyon yeteneği, kendi gerçeklerinden uzaklaşma, temel ihtiyaçları gözardı etme tehlikesini taşır. Sembolü centuar olan Yay, hakikaten bir bilgi, macera ve deneyim avcısıdır. Samimi ve gerçek düşüncelerini ortaya koymaktan, açıklamaktan çekinmeyen Yay burcu insanları zaman zaman kaba ya da apolitik olarak tanınır. Konuşkan, sıcak ve dürüst yapıları gereği, insanlarla kolaylıkla ilişkiye girebilir.
Akrep Burcu

Deneyimlerine duygusal reaksiyonlar gösteren Akrep insanı, daha sonra mantık yürütmeye, deneyimin pratik değerini ölçmeye ve en sonunda da harekete geçmeye yatkındır. Davranışlarındaki temel ve en güçlü motivasyon, duyguları olmasına rağmen, diğer Su grubu burçlar Yengeç veya Balık gibi aşırı bir duygusallığın Akrep'in kişiliğinde görülmesi olası değildir. Bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde ilişkilerde dominant rolü üstlenmeyi ve duygularını aleniyete dökmemeyi tercih eder. Çok açık gibi görünmesine karşın, her Akrep'in sakladığı, açıklamak istemediği, kendine ait bir gizemi vardır. Kontrol ve manipüle edilmekten hiç hoşlanmayan Akrep, bu durumlarda ciddi şekilde tepki verir. Modern astrolojide Pluto tarafından yönetilen Akrep'in, geleneksel doktirinde yöneticisi ateş, enerji ve savaş gezegeni Mars'dır. Her iki gezegenin de tipik karakteristikleri, Akrep özelliklerine gayet iyi entegre olmuştur. Akrep'in dışavurumlarındaki doğru odaklanma ve konsantrasyon özelliği, karizmatik bir yapının doğmasına neden olmaktadır. Mars'ın ateşli yapısı ise, Akrep'in diğer insanları etkileyebilme, harekete geçirebilme yeteneğinde kendini gösterir. Mars'tan aldıklarını yoğun enerjilerini, Koç gibi sadece harekete dönüştümekle kalmayıp, duygusal platforma da taşırlar. Çok gerekmedikçe, Akrep saldırganlığını, mücadeleci yapısını açıkça ortaya koymak istemez. Hayatının tüm alanlarında olduğu gibi kendi gücü konusunda da mahremiyete ihtiyaç duyar. Kaybetmekten hiç hoşlanmayan Akrepler, ihtiraslarının peşinden koşarken, engelleri aşmakta ve hedeflerine ulaşmakta istikrarlı bir direnç ve dayanıklılık gösterirler. Bu mücadelede kendine yeterlilik de Akrep'in önem verdiği konulardan birisidir. Sabit nitelikte ve Su elementindeki Akrep burcu, vücuttaki tüm yapıcı ve yıkıcı fonksiyonlarla ilgilidir. Vücutta geri dönüşü olmayan ifrazatların atılmasıyla bağlantılı bir burçtur.
Terazi Burcu

Öncü nitelikte bir burç olan Terazi eyleme geçmekten korkmaz. Diğer insanlar tarafından sevilmeye ve onaylanmaya şiddetle ihtiyaç duymasına rağmen, Terazi kuvvetli bir iradeyle amacına ulaşmaya çalışır. Genellikle cazibesini ve çekiciliğini amaçlarına ulaşmakta kullanmaktan da çekinmez. Bu yöntemleri fayda etmediği zaman, Terazi saldırganlaşabilir. Davranış biçimlerindeki bu değişiklikler, karşı tarafın bir an şaşırmasına ve Terazi'nin kontrolü tekrardan elde etmesine yardımcıdır. Eğer elde edebileceği her şeyi elde ettiğine, ya da daha fazla yapabileceği bir şey olmadığına inanırsa, Terazi meseleyi ya da amacını olduğu gibi bırakarak, hiç bir açıklamaya gerek duymadan, kendine yeni bir yol çizmekten hiç çekinmez. Sembolü terazi gibi Terazi burcu insanları da sürekli ölçmeye, tartmaya, denge oluşturmaya çalışırlar. İnsan ilişkilerinde de bu dengenin oluşması için oldukça adil davranmak isteğindedirler.